Gerçek boyumuzu biliyor muyuz? Dijitale bağlı yaşam boy kısalmasına sebep oluyor
Dijitalleşmenin arttığı bu son dönemde teknoloji bağımlılığı ile beraber uzun saatler hareketsiz kalmak ya da bir teknoloji aletine uzun süre …
Dijitalleşmenin arttığı bu son dönemde teknoloji bağımlılığı ile beraber uzun saatler hareketsiz kalmak ya da bir teknoloji aletine uzun süre bakıyor olmak insan gövdesinin öne doğru eğilmesine sebep oluyor. Bu yüzden de günümüzde kamburluk çok sık görülüyor. Çalıştırılmayan kas grupları ile kişiler ortalama 2 ila 4 santim arasında kısalıyor. Uzmanlar konu ile ilgili yapılacak egzersizlere değindi.
Teknolojik ürünlere artan ilgi, her geçen gün kişide sağlık sorunlarına sebep oluyor. Uzun süre bir teknoloji aletinin başında duran kişiler ya kamburluktan ya da sırt veya boyun ağrısından şikayet ediyor. Birçok kişi yaşadığı bu sorunlara kendi çabasıyla çözüm bulmaya çalışıyor. Bilinçsizce korse kullananlar, kullanmadığı döneme göre daha güçsüz ve zayıf olduğunu fark ediyor. Uzmanlara danışarak evde veya iş yerlerinde yapılan bazı egzersizler ile dik duruşa kavuşabilir öte yandan kas grupları tekrar eski gücünü alabilir.
Spor Eğitmeni Mahmut Talha Sağlıklı, teknoloji bağımlılığın boyu kısalttığının altını çizerek konu hakkında bazı önerilerde bulundu.
ZAYIF KAS GRUPLARI BOYUNUZU KISALTIYOR
Uzun süre dijital bir ortama maruz kalmanın boyu kısalttığını söyleyen Sağlıklı, insanların gerçek boylarını bilmediğini ifade etti. Sağlıklı konu hakkında şu ifadelere yer verdi:
“Kambur duruşa bağlı olarak uzun süre öne doğru bükülerek bir yaşam tarzı benimsemek boyumuzu kısaltabiliyor ve bu 2 ile 4 cm’ye kadar artabiliyor. Boyumuzu geri kazanmak için etkili yöntemler var, birçok kişinin aklına ilk gelen korse oluyor ancak doktor tavsiyesi dışında kullanılmasını asla önermiyoruz. Korse denilen yapı, kasların güçsüzleşmesine neden olur. Kendi vücudunuzu doğal kas korsesi ile inşa etmek için ilk ve elzem yapmamız gereken işlem dik duruş egzersizleri uygulamaktır. Egzersiz yapmak özellikle yer çekimine karşı koyan kas gruplarınızın güçlenmesini sağlar ve içeriden siz fark etmeseniz de kaslarınız bir korse gibi vücudunuzu destekler ve sizin daha dik durmanızı sağlamış olur.”
KAMBUR DURUŞA KARŞI YAPILMASI GERKENLER NELER?
Spor Eğitmeni Mahmut Talha Sağlıklı şunları söyledi:
“Kambur duruşa karşı stratejimiz şu şekilde olmalıdır: Öncelikle esneme, rahatlama egzersizleri ile ön gövdeyi açıp rahatlatıyoruz ve ikici aşamada ise güçlenme egzersizlerine geçiyoruz. Böylece yer çekimine karşı koyan dik duruş kaslarını canlandırmış oluyoruz. Gün içinde minimum 5 dakika süper kahraman gibi durmak, ellerinizi yumruk yaparak sırtınıza birleştirerek komando duruşunda durmak, bir boksör pozu gibi -maça çıkmadan önce yumruklarını sıkarak yukarı kaldırır- gövdeyi geriye doğru açarak durmak. Elleri ensede birleştirerek gövdeyi kasarak dik bir şekilde durmak. Bu güç pozlarını günde 5 dakika uygulayabilir ve derin diyafram nefesleri ile karın bölgesinin hareketleneceği şekilde göndererek yine dik duruşa yardımcı olabilirsiniz. Bu özellikle öne doğru kapanan kaburga kemiklerinin yine yukarıya ve yana açılarak gövdenin rahatlaması anlamına gelir. Diyafram nefesi duruşu düzeltir. Kambur duran kişilerin yeterince derin nefes alamadığını hayret ve ibret alarak gözlemliyoruz.”
DURUŞ BOZUKLUĞU KAÇ YAŞINDA BAŞLAR?
Her yaşta duruş bozukluğunun yaşanabildiğini söyleyen Sağlıklı, açıklamasını şu cümlelerle noktaladı:
“Özellikle teknoloji bağımlılığının çok küçük yaşlara kadar inmesi ve saatlerce cihazlara bakarak oturmak, hareketsiz sınıf ortamlarında uzun süreli saatlere maruz kalınması ve yine yetişkinlerin uzun saatler hareketsiz bir yaşama geçmeleri neticesinde her yaşta görülebilmektedir. Özellikle 35 yaşından sonra ortaya çıkan kemik erimesi, kas zayıflaması, kas gücü yetersizliğinden kaynaklanan faktörler birleştiğinde daha etkin şekilde ortaya çıktığını görüyoruz. İnsanın fabrika ayarlarında hareket çok büyük rol oynuyor. Hareketi hayatımızdan çıkardığımız zaman yine harekete dayalı mekanizmalarımızı yavaş yavaş bozmaya başlamış oluruz. O yüzden uzun süre teknolojik aletlere bağlı kalmak doğru değildir.”