14-20 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası! Uzmanlar uyarıyor
Türkiye’de kişi başı günlük tuz tüketimi miktarı, DSÖ’nün öngördüğü miktarın 3 katına denk gelirken uzmanlar 14-20 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası …
Türkiye’de kişi başı günlük tuz tüketimi miktarı, DSÖ’nün öngördüğü miktarın 3 katına denk gelirken uzmanlar 14-20 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası’nda uyarıda bulundu: Azı karar, çoğu zarar.
2020 bu yana dünyayı kasıp kavuran COVID-19 salgınında 6 milyona yakın can kaybı yaşanırken, riskli hastalık grupları arasında yer alan hipertansiyonun başlıca nedenlerinden biri olan aşırı tuz tüketimi için uzmanlar vatandaşları uyardı. Sebep olduğu hipertansiyon hastalığının yılda 7.1 milyon kişinin ölümüne yol açtığı biliniyor.
14-20 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası kapsamında Abdi İbrahim medikal direktörlüğü tarafından yapılan çalışmada, aşırı tuz tüketiminin yüksek tansiyon, kalp ve böbrek hastalıkları başta olmak üzere şişmanlık, şeker hastalığı ve bazı kanser türleri gibi önemli sağlık sorunlarına neden olduğu hatırlatıldı.
TÜRKİYE’DE TUZ TÜKETİMİ ÖNERİLEN MİKTARIN 3 KATI!
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), aşırı tüketim sonucu sebep olduğu hastalıklardan korunmak amacıyla, gereken tuz miktarını günde 5 gram (tepeleme bir çay kaşığı veya silme bir tatlı kaşığı) olarak öneriyor.
Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği’nin 2008’de gerçekleştirdiği SALTurk-1 Çalışması‘nda günlük tuz tüketim miktarının 18 g/gün, 2012’de tekrarlanan ‘Türkiye’de Tuz Tüketimi Çalışması’nda (SALTurk 2) ise kişi başı günlük tuz tüketimi günlük 15 gram olarak tespit edildi. Bu da, DSÖ’nün önerdiği miktarın 3 katına denk geliyor.
SALTURK-2 verilerine göre, İstanbul, Ankara, İzmir ve Konya’da toplam 657 gönüllü ile yapılan çalışmalarda, tuz tüketimi kadınlarda 14 gram, erkeklerde ise 15.1 gram olarak tespit edilirken, köyde yaşayan insanların günde ortalama 16 gram, kentlerde yaşayanların 14.5 gram olarak izlenmiş.
TUZU AZALTMAK İÇİN 10 ALTIN ÖNERİ
1. Tuz tüketimi günlük olarak 5 gramı (1 tepeleme çay kaşığı veya1 silme tatlı kaşığı) geçmemeli ve iyotlu tuz kullanılmalıdır.
2. Besin sanayisinde kullanılan ve genellikle ambalajlı besinlerin besin etiketinde yer alan mono sodyum glutamat, sodyum bikarbonat, sodyum sitrat vb. tüm sodyumlu bileşiklerin tüketimine dikkat edilmelidir. Çünkü bunlar besinin tuz/sodyum içeriğini artırmaktadır.
3. Yemek hazırlama, pişirme ve tüketim sırasında ilave edilen tuz miktarı azaltılmalıdır. Besinlerin bileşiminde sodyum bulunması nedeniyle hazırlama ve pişirme sırasında mümkünse tuz eklenmemelidir.
4. Sofrada yemeklere tuz ilavesi yapılmamalı ve sofradan tuzluk kaldırılmalıdır.
5. Hazır soslar, atıştırmalık ürünler (cips, tahıl bazlı bar, meyve bazlı bar, ekstrüde ürünler, patlamış mısır vs.) tuzlanmış kuruyemişler, turşu ve salamura, balık konserveleri, tuzlanmış, tütsülenmiş ve/veya salamura edilmiş et ve balık ürünleri ile aromalı/aromasız, doğal/doğal olmayan mineralli içecekler yüksek miktarda tuz içermeleri nedeniyle az tüketilmelidir.
6. Geleneksel olarak evlerde hazırlanan turşu, salça, tarhana, kurut, yaprak salamurası vb. yiyeceklerin tuz içeriği fazladır. Bu nedenle kontrollü tüketilmelidir.
7. Satın alınan işlenmiş ürünlerin etiket bilgisi mutlaka okunmalı, tuzsuz ya da tuzu azaltılmış ürünler tercih edilmelidir.
8. Ambalajlı tüketime sunulan gıdaların içeriği etiket bilgisinden okunmalı ve benzer gıdalarda tuz ve tuz yerine geçen maddelerin miktarları daha düşük olanlar tercih edilmelidir.
9. Tuz yerine doğal lezzet arttırıcılar (soğan, sarımsak, baharatlar, sirke, biber vb.) kullanılmalıdır.
10. Tuz tüketiminin azaltılması konusunda ısrarlı davranıldığında, kişinin tuzu azaltılmış beslenme biçimine alışabileceği unutulmamalıdır.
AZI KARA ÇOĞU ZARAR!
Aşırı tuz içerek yiyeceklere dikkat çeken uzmanlar “Yemekler lezzetlenecek diye, sağlığınızın tadını kaçırmayın!” ifadeleriyle vatandaşları uyarıyor.
İçerdiği minerallerle günlük tüketilmesi gereken ortalama 5 gram doz tuzun faydaları bulunurken, aşırı tüketildiğinde yaşamsal tehlikelere yol açabildiğini vurgulayan Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, 14-20 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası kapsamında önemli uyarılar ve önerilerde bulunarak, aşırı tuzun 6 zararını anlattı:
- Hipertansiyon;
Aşırı tuz tüketimiyle doğrudan ilişkili olan hipertansiyon (yüksek kan basıncı) tehlikeli bir hastalıktır. Tuzun aşırı tüketilmesi sonucunda kan basıncını artırarak kalp yetmezliği, kalp büyümesi ve kalp krizine neden olabilir. Alınması önerilen günlük tuz miktarı yaklaşık 5 gramdır ve bu da yaklaşık bir çay kaşığı tuzdur. Kökeni ve adı ne olursa olsun (deniz, kaya vs) sofra tuzu sodyum klorürdür ve fazlası kalp hastalıkları riskini artırır. Yapılan çalışmalara göre; diyetle alınan tuzun 10 gramdan 5 grama düşürülmesiyle kalp ve damar hastalıklarının riskinin yüzde 17 oranında azalmaktadır.
- Böbrek hastalıkları;
Fazla tuz kullanımı, böbreklerde hasara yol açan etkenlerden biridir. Tuz alımı idrar yoluyla kalsiyumun vücuttan atılımının artmasına yol açar. Vücutta kalsiyum eksilince, bağırsaktan kalsiyum emilimi artar. Bu da böbrek taşlarının oluşmasına zemin hazırlar. Bunun yanı sıra aşırı tuz tüketiminin protein kaçağına sebep olur. Bu durum da böbrek hastalığının en önemli bulgularından birisidir. Tuz alımı yüksek olduğunda böbreklerin aşırı tuzu atmak için daha fazla efor sarf etmesiyle böbreklerin ömrü kısalır. Böbrek hastalıklarının tedavisi için tuzun azaltılması şarttır.
- İnme
24 saatlik idrardaki sodyum miktarı ne kadar yüksek ise, inme görülme riski o kadar artar. Yapılan bilimsel çalışmalar sonucu; tuz tüketiminin azaltılmasının inme riskini azalttığını, örneğin diyetle alınan 10 gram tuzun 5 grama düşürülmesiyle inme riskinin yüzde 23 oranında azalabildiğini gösteriyor.
- Obezite
Fazla tuz tüketimi dolaylı bir obezite nedeni olarak kabul edilir. Yapılan çalışmalarda; marketlerde tuzlu yiyecekler ile asitli ve şekerli içeceklerin satışlarındaki artış hızının benzer olduğu saptanmıştır. Asitli ve şekerli içecek tüketiminde en önemli belirleyici faktör tuzdur. Günlük tuz alımı 10 gramdan 5 grama inince, günlük sıvı alımında 350 ml azalma olur ki bu sıvılar genellikle meşrubat şeklindedir.
- Osteoporoz
Aşırı tuz tüketimi kemiklerden kalsiyum kaçışına yol açarak kemik yapısının zayıflamasına, kırılganlığının artmasına ve basit düşmelerin bile kırıkla sonuçlanmasına neden olur. Günümüzde hareketsiz yaşam ve yüksek tuz içeren fast-food tüketimin de artmasıyla giderek yaygınlaşan, toplumda kemik erimesi olarak bilinen osteoporozdan korunmak için önemli kurallardan biri de aşırı tuz tüketiminden kaçınmaktır.
- Ödem
Tuz alımı artınca idrarda basınç natriürezi olur yani tuzun fazlasını böbrekler atar. Ancak, aşırı tuz alımı devam ederse, vücutta tuz birikir. Her tuz molekülü, 4 molekül su bağlar ve kalp yetmezliği, ödem, akciğer ödemi gibi sorunlar oluşur. Ödem birçok tıbbi sorundan meydana gelebildiği gibi, hareketsizlik, karbonhidrat ağırlıklı beslenme ve fazla tuz tüketiminden de kaynaklanabilir. Dokularda fazla sıvı birikimi anlamına gelen ödeme karşı tuzu kısıtlamak da etkili olur.